İsrail'de kadınlar için 2,5 yıl, erkekler için 3 yıl askerlik zorunlu. Ülkede her yıl onlarca kişi "bu görevi reddettiği" için yargılanarak hapis cezasına çarptırılıyor.
İsrail'in işgal politikalarını tasvip etmedikleri için askere gitmeyi reddeden İsrail vatandaşlarına destek amacıyla kurulan "Mesarvot" sivil toplum örgütünün verilerine göre, askere gitmediği için şu an hapiste olan iki İsrailli Yahudi var. Bunlardan birinin ismi Eran Avid, diğeri ise farklı kaygılar nedeniyle isminin açıklanmasını istemiyor.
İsrail ordusunda askerlik yapmayı reddeden az sayıdaki kişiden biri olan Maya Hadasi, askere gitmeme sebebini, "İsrail ordusunun ana işlevlerinden biri Filistin halkı üzerindeki işgali muhafaza etmek. Ben böyle şeyler yapmak için güç kullanan bir örgütün parçası olmak istemiyorum." diye açıklıyor.
Hadasi, İsrail ordusunun Gazze'ye saldırılarında ölen siviller nedeniyle kendisini çok kötü hissettiğini belirterek, "Bence bu yaşananlar diğer insanları (Filistinlileri) sürdürülebilir bir şekilde işgal, baskı ve zulüm altında tutamayacağınızın bir başka kanıtı." değerlendirmesinde bulundu.
Birçok insanın İsrail ve Filistin halkını eşit güçler olarak göstermeye çalıştığını ve iki taraftan gelen "şiddeti" de kınadığını hatırlatan Hadasi, bunun yanlış bir yaklaşım olduğunu söyledi.
Hadasi, "(Yaşanan bu savaşın) eşit taraflar arasında oynanan bir oyun olmadığı çok açık. Ortada birbiri ile savaşan iki devlet ve iki ordu yok. Sivil bir nüfusun (Filistinliler) çok uzun bir işgal ve abluka altında tutulduğu çok açık." dedi.
İsrail halkına askere gitmemeleri çağrısında bulunan Hadasi, "Aynı zamanda şu an askerde olanlara da yapmakta olduklarından vazgeçmelerini ve bu meseleyi insani ve siyasi yoldan çözmek isteyen tarafa katılmaları çağrısında bulunuyorum." ifadelerini kullandı.
"İsrail halkının tamamına savaşa karşı koymaları çağrısı yapıyorum"
Askerlik yapmayı reddeden bir başka İsrail vatandaşı Yahudi Hillel Garmi, İsrail ordusunun tüm hedefinin "Filistinlilere ne olduğunu umursamadan Yahudiler için iyi bir yer yaratmak ve Yahudiler ile Filistinliler arasında (Yahudilerin üstün tutulduğu) bir hiyerarşi oluşturmak" olduğunu söyledi.
Garmi, "Ben tüm hedefi Yahudiler ve Filistinliler arasında bir hiyerarşi yaratmak olan bir örgüte (İsrail ordusu) hizmet etmek istemiyorum. Açıkçası İsrail'in bu (Yahudilerin Filistinlilerden üstün tutulduğu) hiyerarşi planını hayata geçirmek ve tüm ülkeyi (Filistin toprakları) Yahudileştirmek için uyguladığı aşırı şiddeti zikretmiyorum bile." dedi.
İsrail ordusunun Gazze'ye düzenlediği son saldırıyla birlikte askere gitmeme kararının ne kadar doğru olduğunu bir kez daha anladığını ifade eden Garmi, askere giden İsraillilerle ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Kimseye askere gitmeme çağrısı yapamam, çünkü bu İsrail'de büyük bir suç. Bununla birlikte İsrail halkının tamamına şiddete başvurmadan kullanabilecekleri tüm yöntemlerle savaşa karşı koymaları çağrısı yapıyorum. Bu savaşa katılan tüm İsrail askerlerine neden bu savaşta olduklarını, bu savaşın neden yapıldığını sorgulamaları, komutanlarının veya İsrail ordu sözcülerinin ağzından çıkan her şeyi sorgulamadan kabul edilecek bir şey olarak görmemeleri çağrısında bulunuyorum."
"İsrail hükümeti çok zalim"
Askerlik yapmayı vicdani gerekçelerle reddeden bir diğer İsrailli Yahudi Atalya Benabba ise şu an İsrail ordusunun saldırısı altında olan Gazze'de olup bitenleri görmenin kendisini çok öfkelendirdiğini belirtti.
Benabba, "İsrail hükümeti çok zalim, Filistinlileri 'canavarlaştırıyor', insan olarak görmüyor ve temel haklardan mahrum bırakıyor." diye konuştu.
İsrail ordusunda askerlik yapmayı reddederek doğru karar aldığına inandığını vurgulayan Benabba, şöyle devam etti:
"(Gazze'ye atılan) Bu bombalamalar çok kötü. (Gazze) Dünyada nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu yerlerden biri. Ben buna (Gazze'nin bombalanmasına) karşı mücadele ermek istiyorum. (Gazze'nin bombalanmasının) Bir parçası olmak istemiyorum. Bunun bir parçası olmadığım için de mutluyum."
Askeri üniforma giydirilen ve ellerine silah verilen "ergen" İsraillilerin yaptıklarından kendilerinin sorumlu olduğunu ve ne yaptıklarının farkında olmaları gerektiğini belirten Benabba, bununla birlikte Filistinlilere karşı işlenen suçlarda asıl sorumluluğun ise İsrail hükümetine ait olduğunun altını çizdi.
Benabba, İsrail halkının çoğunluğunun neden kendisinden çok farklı düşündüğü şeklindeki soruyu ise şöyle cevaplandırdı:
"Bence İsrail'de medya vasıtasıyla, haber organları vasıtasıyla yürütülen birçok propaganda var. Mesela Mescid-i Aksa'da olanlarla ilgili videolar var ancak İsrail medyasında bunlar yok, kimse bunları göstermiyor. Bu nedenle İsrail halkı gerçekliğin tamamını bilmiyor. Genel olarak halk neler olup bittiği hakkındaki bilgileri haberlerden öğreniyor. (İsraillilerin) Bilmedikleri olup biten çok fazla şey var."
İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne 10 Mayıs'tan bu yana düzenlediği saldırılarda, aralarında onlarca kadın ve çocuğun da olduğu 220'den fazla kişi hayatını kaybetti.