Alanında uzman isimleri her çarşamba günü Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) öğrencileriyle buluşturan BTÜ Konuşmaları’nın 3’ncü sezon 24’ncü bölüm konuğu, Yazar Zeynep Merdan oldu. Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da gerçekleştirilen programa; BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Genel Sekreter Selim Uzun, akademisyenler ve öğrenciler de katıldı. “Kariyer ve Kendilik Cesareti” başlıklı konuşmasıyla Merdan; gerçek benliği bulmak, hakiki arzu, varoluş imkânları gibi konulardan bahsetti. Felsefe, psikoloji, sosyoloji ve edebiyatın dünyaca ünlü isimlerinin hayat hikâyelerinden ve benliğe bakış açısından örnekler veren Merdan, insanın kimliğini seçmesinin ve gerçek benliğini bulmasının çok önemli olduğunu vurguladı. Benliği tanımlamanın çok farklı boyutları olduğunu kaydeden Yazar Merdan, “Kimdir ben sorusunu sorarken bunun, felsefik, sosyolojik, psikolojik ve edebi yönü vardır. Biz, bize verili olan pek çok şeyi kendimiz seçmedik, cinsiyet, din, dil, ırk… Bunların hiçbiri ben değildir, sadece benimizden birer parçadır. İnsanın ideolojik görüşü ya da doğduğu yer ile tanımlanması, onun kimliğini tanımlamaya yetecek şeyler değildir” diye konuştu.
“Kimlik İnşası İçin Bedel Ödemeliyiz”
Benlik meselesinin kimlik tarafına değinen Zeynep Merdan, sosyal kimlik kuramlarından bahsederek, “Biz istesek de istemesek de bir kimliğimiz var. Ancak bir kimlik inşası için yadırganmamız, bedel ödememiz, dışlanmamız gerekir. Çünkü kendi olma hikâyemizin meşakkatli yolları vardır. Bunun için ilk olarak şu soruları sormanız gerekir ‘ben kimim, dünyada neden varım, ne istiyorum?’ Bu sorulara yanıt bulmamız çok önemli. Çünkü kendimizi yanlış tanımladığımızda boşuna yaşamış oluyoruz. Kimliğimizi öyle bir seçmeliyiz ki özgün ve otantik tarafı olmalı” ifadelerini kullandı.
“Tasarlanmış Benlikler Ortaya Çıktı”
Çoğu insanın seçilmiş değil verilmiş kimliğiyle yaşadığını vurgulayan Merdan, “Bu anlamda insanlar kendilerini nasıl tanımlamalı? Kendisine verilen özellikleriyle mi yoksa bunların ötesinde kendisine kazandırdığı yeni şeylerle mi tanımlamalı” diye konuştu. Günümüzde tasarlanmış kimliklerin arttığını belirten Zeynep Merdan, “Sosyal medyanın etkisiyle tasarlanmış benlikler ortaya çıktı. Bir şablon var ve herkes o şablonu kuşanıyor. Otantiklik, özgünlük yok. İşte bu kimlikler inşa edilmiş değil tasarlanmış kimliklerdir. Burada bir tarz olmadığı için istikrar da yok. Bir şey tasarlanıyor ve öyle olmanız isteniyor. Bunlar da sanal personalar ve yaralı kimlikleri doğuruyor” dedi.
“Benlik İçin Konfordan Vazgeçmeliyiz”
İnsanların kendi olamamasının en önemli nedeninin konforundan vazgeçmemek olduğunu aktaran Merdan, “Kendimiz olmak için meşakkatli yollardan geçmemiz gerekiyor. Ancak insanlar bu yolu değil de konforlu yolu seçiyor. Biz konfor isterken aslında kendimiz olmayı kaçırıyoruz. Kendimiz olmak istiyorsak bedel ödemeliyiz, konformist tarafımızı törpülemeliyiz” şeklinde konuştu.
“Hakiki Arzusunu Bulan İnsan En Talihli İnsandır”
Hayatta hakiki arzunun peşine düşmenin öneminden de bahseden Zeynep Merdan, “Hakiki arzu, birkaç aydır değil yıllarca istediğiniz tutkulu, uzun bir süreçtir. Onun için harcadığınız bir zaman sermayesi, emek vardır. Genelde insanlar, başkalarının arzularını arzularlar. Ancak önemli olan; gerçeği, sizin istediğiniz arzuyu bulmanızdır. Unutmayın ki hakiki arzusunu bulan insan en talihli insandır. Çünkü kendisini var edecek tutkusunu bulmuştur” dedi.
“Orwell Kendi Olma Cesareti Gösterdi”
George Orwell’ın komiserlik mesleğini bırakarak gerçek arzusu olan yazarlığı seçtiği örneğini de veren Merdan, “Orwell’ı bugün anmamızın tek nedeni kendi olmaya cesaret göstermesidir. Çünkü onunki aslında bir kendi olma hikâyesidir. İşte Orwell gibi iz bırakmak istiyorsak, kendimiz olmaya cesaret etmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.